31 Temmuz 2010 Cumartesi

Ece Temelkuran yazdı:

Bıktık!


Kaynak: Haber Türk | http://bit.ly/9Sau3E
 
Bıktım... AKP'nin iktidara gelişinden beri memleketi etkisi altına alan şizofrenik siyasal iklimden bıktım. Siyasal olarak aynı çizgide olduğum, ahlaken de birbirimizin arkasında duracağımız arkadaşlarımla ikide bir kendimi farklı "kamplarda" bulmaktan da bıktım. Bu lüzumsuz ve yıpratıcı sürecin parçası olup kendimi istemediğim insanlarla aynı kamplarda bulmaktan, insanları kırmaktan, kırılmaktan da bıktım. Üstelik bu siyasal iklimde reel politik hesaplarla mı düşünmeli, sonucuna bakmadan ahlaki bir tavır mı almalı sorusundan da bıktım. O yüzden boykot!

Beni ve benim gibileri, hayır dedikleri takdirde Geçici 15. Madde'nin değişmesine hayır diyor konumuna düşüren, evet desen bir siyasal hıncın ve hırsın parçası olmaktan kurtulamayacağımız bu "darlanmaya" karşı boykot!

Aydınlar "BOYKOT" diyor:

Referandumu Boykot Çağrısının Tam Metni ve İmzacılar


Aralarında birçok gazeteci, sanatçı, hukukçu, sendikacı, insan hakları savunucusunun olduğu 380 kişi, yurttaşları anayasa değişikliği referandumunda sandığa gitmemeye çağırıyor; "Eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik yeni bir anayasa istiyoruz. Referanduma katılmıyoruz" diyor.

Kaynak: BİA Haber Merkezi
 http://bianet.org/bianet/siyaset/123815-referandumu-boykot-cagrisinin-tam-metni-ve-imzacilar

30 Temmuz 2010 Cuma

Ayşegül Devecioğlu Yazdı:

AKP'nin 12 Eylül Anayasası




NedenBoykot'tan: Ayşegül Devecioğlu'nun Bianet.org'da yayımlanan yazısı, anayasanın sivilliği, 12 Eylül'le hesaplaştığı ve demokrat olduğu konusundaki iddialara açıklık getiriyor. Her ne kadar blogumuzun bazı yazarları Devecioğlu'nun Kürt sorunundaki 'barış' argümanına katılmasa da, yazı referandumun gerçek yüzünü gösteren en etraflı yazılardan bir tanesi. İyi okumalar...

Kaynak: bianet.org
http://bianet.org/bianet/bianet/121510-akpnin-12-eylul-anayasa
Geçenlerde katıldığım bir anayasa toplantısında anayasaya muhalif kesimden bir hukuk profesörü, 12 Eylül'le hesaplaşmanın, 1982 Anayasası'nın darbecilerin dokunulmazlığını garanti eden 15. maddenin kaldırılmasıyla mümkün olamayacağını anlatırken, konuşmasını kendi yaşantısından bir örnekle zenginleştirme yoluna gitti.

Süreyya Karacabey yazdı:

Gündeliğe Direnmek


NedenBoykot'tan: "Direniş, bize muhalefet olmanın biçimlerini de sistemin dayattığını çözdüğümüz noktada başlar, sistemin tanımladığı yapıları olumlamanın biat, olumsuzlamanın muhalefet olduğu yanılsamasından kurtulduğumuz noktada" diyen Karacabey, referandum boykotunu gündelik yaşama sızmış teslimiyet biçimlerini teşhir ederek ele alıyor.

Kaynak: Haber Fabrikası  http://www.haberfabrikasi.org/s/?p=4935

Direniş, sadece büyük politik karar anlarının eşlik edicisi değildir, direniş aslında bir formun dışına çıkmak için verilen kocaman bir mücadeledir, evde çocuğunuza bakarken, iş yerinizde işinizi yaparken hatta alışveriş yaparken bile bir formun içinde olduğunuza ayılmadıkça, kullandığınız bütün muhalif sözcükler kırık cam parçaları gibi ağzınıza batar ve kanatır dilinizi.

29 Temmuz 2010 Perşembe

Aziz Çelik yazdı:

Grev Statükosu



NedenBoykot'tan: Değişiklik paketi emek dostu mu? Statükonun karşısında mı? Peki statüko ne? Aziz Çelik, referandum etrafında oluşturulmaya bir yalanı teşhir ediyor: AKP'nin yapmak istediği emekçiler üzerindeki statükonun devam etmesini garanti altına almak.

28 Temmuz 2010 Çarşamba

Necmiye Alpay yazdi:

Sandığın iki yönü

Neden Boykot'tan: Radikal Gazetesi yazarlarindan Necmiye Alpay'ın 12 Eylül referandumunu neden boykot edeceğine dair makalesi:


Referandum konusunda kendimi en yakın hissettiğim açıklama Gencay Gürsoy’unki oldu. Konuyu yazmak için benim de kendi kendime aklımdan geçirdiğim cümlelerin esas olarak aynısını söylüyor Gürsoy, şöyle diyor:
“Öncelikle hayırcılardan değilim bunu belirtmek istiyorum. Referandumda evet demek ile bu anayasa değişikliğini boykot etmek arasında git-gel yaşıyorum ve henüz karar verebilmiş değilim.